Midemiz, 3 kat kas tabakasından oluşan bir organımızdır. Salgıladığı güçlü asitle yediğimiz yiyecekler parçalanır ve belli bir süre sonra midenin kasılma hareketleriyle kısmen sindirilen yiyecekler ince bağırsaklara geçerek burada sindirimin diğer aşamaları gerçekleşir. Bu sindirim süreci, tokluk hissinin oluşmasında ve enerji dengesinin sağlanmasında temel bir rol oynar.
Ancak hızlı yemek, fazla porsiyonlar ve düzensiz beslenme alışkanlıkları bu doğal süreci bozarak mide kapasitesinin zamanla genişlemesine ve kilo alımına yol açabilir.
Mideye Botilinum Toksin Enjeksiyonu Nedir?
Botilinum toksini, bir bakteriden elde edilmektedir. Plastik cerrahide yüz kırışıklıklarını engellemek için sıklıkla kullanılır. Mideye botilinum toksin enjeksiyonunda amaç, midenin kaslarını kısmen felç ederek midenin çalışmasını ve mide boşalmasını yavaşlatmak, uzun süre tokluk hissi sağlamaktır. Bu etki, özellikle yemek yedikten sonra mide boşalmasını geciktirerek daha uzun süre açlık hissinin oluşmasını önler.
Yapılan çalışmalarda mideye botilinum enjeksiyonu uygulamasının iştah hormonlarını da baskıladığı gösterilmiştir. Bu sayede daha az yiyerek ve uzun süre tokluk hissederek kilo verme sağlanır.
Mideye Botilinum Toksin Nasıl Uygulanır?
Grelini baskılayan bu yöntem, özellikle gece açlık krizlerini önlemede faydalı olabilir. Bu yöntem bir ameliyat değildir. İşlem 15-20 dakika sürer. Hasta tamamen uyutulduktan sonra endoskopi ile ağızdan girilerek midede 20’ye yakın noktaya kas içine belli dozda botilinum toksini enjekte edilir.
İşlemin kısa sürmesi ve genel anestezi gerektirmemesi, hastaların günlük yaşamına hızlıca dönmesini sağlar. Uygulanan enjeksiyon 6 ay etkilidir. 6 ay sonra 2. bir seans uygulanması gerekebilir. Bu sürecin sonunda kişinin kazandığı yeni beslenme alışkanlıklarını sürdürebilmesi, kalıcı kilo kontrolü açısından büyük önem taşır.
Mide Botilinum Toksin Enjeksiyonu Etkisi
Yapılan sınırlı sayıdaki çalışmada mideye botilinum toksin enjeksiyonuyla 1 yıllık süre içinde fazla kiloların %20’ye yakınının verilebildiği gösterilmiştir. İstenen etkiyi tam olarak göstermediğine yönelik çalışmalar da vardır. Bu nedenle tedavinin sonuçları kişiden kişiye farklılık gösterebilir; beklentiler gerçekçi tutulmalıdır.
Bunlardan biri de küçük bir hasta popülasyonuyla yaptığımız bizim çalışmamızdır.
Endoskopik olarak uygulanması, kısa bir işlem olması, bir ameliyat olmaması en büyük avantajlarıdır fakat unutulmamalıdır ki cerrahi yöntemler (tüp mide ameliyatı, gastrik bypass) kadar etkin kilo kaybı sağlamaz.
Cerrahiye alternatif olarak düşünenler, bu yöntemin geçici ve destekleyici bir çözüm olduğunu bilmelidir. Ayrıca üzerine basarak belirtmek gerekir ki şişmanlık ameliyatı (tüp mide ameliyatı) gereken kişilere bu tedavi mucize bir yöntem olarak gösterilmemeli; hastalar bu konuda doğru bilgilendirilmelidir. Hekim-hasta iletişiminin şeffaf olması, tedavi sürecinde başarıyı ve hasta memnuniyetini artırır. Çünkü aşırı kilolu kişilerde bu yöntemle etkili kilo kaybı sağlamak çok zordur.
Mide Botilinum Toksin Uygulama Başarısı Nasıl Artırılır?
Mide botilinum toksin uygulaması ya da zayıflama iğnesi tedavisi, tek başına mucize yaratmaz. Etkin sonuç almak için şu unsurlar şarttır:
- Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi
- Günde en az 30 dakika yürüyüş
- Bol su tüketimi
- Psikolojik destek (gerekirse diyetisyen ya da terapist eşliğinde)
Zayıflama İlaçları
Bugünlerde zayıflama ilaçları içinde en popüleri iğne tedavisidir. Bu tedavi, şeker hastalarının her gün kendilerine uyguladıkları insülin iğnesine benzer bir yapıdadır. İlaçlar genellikle GLP-1 analogları sınıfında yer alır ve iştah merkezini etkileyerek tokluk süresini uzatır.
Tedaviye başlamadan önce zayıflamak isteyen kişilerin muayene ve gerekli kan tetkikleri yapılarak bu tedaviye uygun olup olmadığı araştırılır. Bu değerlendirmeler, ilacın olası yan etkilerinden korunmak açısından hayati öneme sahiptir.
Zayıflama İğnesi Yan Etkileri
Zayıflama iğnesi iştah keser. Bu sayede kişilerin az yiyeyerek doyması ve kilo vermesi beklenir. Her gün göbek bölgesine insülin iğnesiyle kişi kendi kendine enjeksiyon yapar. Kullanımı pratik olsa da düzenli takip ve motivasyon gerektirir. Her hafta doktorun önerisi doğrultusunda doz artırılır.
Bazı hastalarda bulantı olabilir ve bu durum dozun artırılmasını engelleyebilir. Yan etkiler genellikle geçici olmakla birlikte, tedaviye uyumu etkileyebilir.
5 haftalık tedavi sonunda kişi tatminkar bir kilo verdiyse tedaviye devam edilir. Ancak hiç kilo vermediyse tedavi kesilir. Bu erken değerlendirme, gereksiz ilaç kullanımını önlemek açısından oldukça değerlidir.
Bu iğne tedavisinin haftalık enjeksiyonlar şeklinde uygulanan, daha etkili olduğu söylenen bir muadili de piyasaya çıkmıştır. Ancak bu ilaç hala ülkemizde bulunmamaktadır ve oldukça pahalıdır.
Yeni nesil zayıflama ilaçlarının etkileri umut verici olsa da maliyet ve erişim sınırlamaları önemlidir. Hem mide botilinum toksin enjeksiyonunun hem de zayıflama amaçlı kullanılan ilaçların mutlaka doğru beslenme tarzı ve sporla kombine edilmesi gerekir.
Sağlıklı kilo kaybı için egzersiz, dengeli diyet ve psikolojik destek birlikte değerlendirilmelidir.
Bu yapılmadığı taktirde tedaviden istenen sonucu almak zor olabilir.